Bu Blogda Ara

29 Mayıs 2012 Salı

HULOHOP İLE HALI & PASPAS YAPIMI..

facede gezinirken  Annemin Çeyiz Bohçası isimli sayfada
çok hoşuma giden bir çalışma buldum ve sizlerlede paylaşmak istedim
hulohop ile halı yapımını paylaşmış arkadaş
minyatür bir halka ile ayrıntılı bir şekilde tek tek fotoğraflamış

bu büyük hulohop ile yapılmışı 
penye kumaş şeritler halinde kesilerek yapılmış
  
burda minik bir halka ile nasıl yapıldığı anlatılıyor
halkanın etrafına sıkıca ipleri geriyoruz 
 sonra iplerin bir altından bir üstünden iğne ile örmeye başlıyoruz 


tamamı bitince gerdiğimiz ipleri kesip sağ ve sol yanındaki ipler ile bağlıyoruz


en son iğne ardı yapıyoruz ki ipler belli olmasın


bu yaptığınıda lif olarak değerlendirmek istemiş arkasına dantel dikmiş


SEVGİLERİMLE...




25 Mayıs 2012 Cuma

ÇOCUKLARA EĞİTİCİ BOYAMA SAYFALARI...

bugün blogları gezerken çok güzel bir paylaşım ile karşılaştım
benim çok ihtiyacım vardı cidden:)
oğluma boyama kitapları alıyorum ama çok çabuk bitiriyordu
bulunduğumuz yerdeki kırtasiyede de hep aynı tarz boyama kitapları var
oğlum sıkılmıştı artık
http://annelerevecocuklarinaozel.blogspot.com da çok güzel boyama sayfaları içeren bir link ile karşılaştım
üstelik ücretsiz indirebiliyoruz:):)
 hemen birkaç sayfa çıktı aldım
belki faydalanmak isteyenler olabilir diye bende paylaşmak istedim


umarım benim gibi sizide sevindirir:)

SEVGİLERİMLE.....

15 Mayıs 2012 Salı

YAVRUMUN HAYATIMA ANLAM KATTIĞI GÜN..ANNELER GÜNÜ..

biz 4 kardeşiz .
her anneler günü öncesi babamdan tırtıkladığımız paralar ile
gider anneme 4 küçük hediye alırdık
bu hediyeler bazen bir tülbent bazen minik bir kavanoz bazen de mutfak eşyası olurdu
daha sonraları paramızı birleştirip hediye almayı öğrendik
sıraya geçer anneler gününü kutlardık annemin o güzel ellerini öperek
büyüdükce hediyelerde büyüdü tabi
benim için anneler günü anneme ihtiyacı olabilecek bir hediye almak
ve annemin anneler gününü kutlamaktı
çok değerliydi bu tabi ki benim için
ama anne olunca anladım asıl  anlam ve önemini
meğer anneme dünyanın en mükemmel hediyesini alsam da
onu sevdiğimi söylememin yanında bir hiç olarak kalırmış
ama ben hep hediyeye önem verdim  sanırım
en güzelini alırsam daha çok sevinir sandım
oysa daha çok sarılsaydım daha çok öpseydim 
çok daha mutlu olurdu eminim
neyse ki geç kalmış değilim çok şükür:)
anne olunca anladım bunun böyle olduğunu
oğlum henüz 2,5 yaşında
RABBİMİN bana verdiği en güzel hediye
onun her "annem" deyişine dünyaları veririm
o hediye alamadığı için eşim üstleniyo bu görevi tabi ki:)
birkaç ihtiyacım olan şeyi aldı sağolsun
pazar sabahı da kahvaltıya gittik arkadaşlarımızla 
çok eğlendik çok güldük
minik parkı olması dolayısı ile 
en çok oğluma yaradı bu kahvaltı

 annesine gıdıgıdı yapmaya çalışan kuzuuuu

 bende çocukluğuma döndüm:D:D





canım annem seni çok ama çok seviyorum
annemin ve tüm annelerin anneler günün kutlu olsun


SEVGİLERİMLE...


BENDE ÖDÜLLENDİM...





Sevgili P.A.T TASARIM beni bu ödüle layık görmüş çok teşekkür ediyorum kendisine
gelelim ödülümüzün anlam ve önemine:)
bu ödül "çok yönlü blogger ölülü" adı ile ilk olarak yurt dışında ortaya çıkmış. ödülün amacı blogumuzun popülerliğini arttırmak. 

kurallar şu şekilde;

  • Ödülü çok yönlü bir blogger olduğunu düşündüğünüz ve sayfalarını takip ettiğiniz 15 arkadaşınıza da vermek.  
         benim takip listem şu şekilde;
  1. http://aysegelin.blogspot.com/
  2. http://mahzunprenses.blogspot.com/
  3. http://sevecensevecen.blogspot.com/
  4. http://mayaningunlugu.blogspot.com/
  5. http://mimarinrenkleri.blogspot.com/
  6. http://haskumasim.blogspot.com/
  7. http://derya-delen.blogspot.com
  8. http://1g-l.blogspot.com/
  9. http://fatimailehayat.blogspot.com/
  10. http://beyazkedi-silbastanbaslamakgerekbazen.blogspot.com
  11. http://eslemcehayat.blogspot.com/
  12. http://yigitkartal.blogspot.com
  13. http://delansey.blogspot.com
  14. http://kucukseylerr.blogspot.com
  15. http://derya-kuzusu.blogspot.com

  • Ödül verdiğiniz blogları ziyarette bulunarak bu ödülden haberdar etmek.

bu postu bitirince ilk işim bu olucak inşallah:)
  • Kendinizle ilgili 7 gerçeği blogunuzda paylaşmak


burda söylemediğim pek birşey kalmadı aslında madde madde açıklamaktansa böyle söylemek daha iyi sanırım:) aslında sıcak kanlıyımdır ama pek arkadaşım yok hatta hiç yok denilebilir:) inatçı bir insanım çekilmesi zor olarak nitelendiriyorum ben kendimi her nekadar annem öyle değilsin desede:) özel bi hastanede medikal muhasebe bölümünde eşimle beraber çalışıyoruz tüm günümüz beraber geçiyor yani:) 2,5 yaşındaki oğlum yaşam kaynağım olmasa dünyam bom boş RABBİM onu esirgesin ve son olarak tam bir ana kuzusuyum:) annemle konuşmadan geçirdiğim gün yoktur herşeyimi onunla paylaşırım evlenip çok uzaklara taşınarak onu bırakmanın hüznünü çoğu zaman yaşıyorum ama uzaktada olsa iyi ve sağlıklı olduğunu bilmek beni sevindiriyor. Annem seni çok seviyorum iyi ki varsın.
  • Sizi ödüle layık gören blog sahip ya da sahibelerine teşekkür etmek.

baştada söylediğim gibi sevgili P.A.T a çok çok teşekkür ediyorum.
  • Yukarıda yer alan VBA logosunu blogunuza eklemek. 

ne demek hemennn:)

SEVGİLERİMLE.......



                                                                                                                  

10 Mayıs 2012 Perşembe

AŞK; bir yolunu bulur....

bu yazıyı ve resmi gördüm çok hoşuma gitti sizinle de paylaşmak istedim..





Bu akşam eve geldiğimde Eşim Akşam yemeğini servis ediyordu. Elini tuttum ve ona söyliyeceğim şeyler olduğunu söyledim. Masaya oturdu ve sessizce yemeği yemeye başladı. Ve yine Gözlerinde o korkuyu gördüm.

Bir an da kasıldım ağzımı acamıyordum ama düşüncelerimi söylemem lazımdı. Ben boşanmak istiyorum. Sinirlenmedi Sözlerime karşılık vermedi, sadece sebebini sordu.

Bir cevap veremedim ve buna çok sinirlendi elinde ki Çatal Bıcakları fırlattı. Bana bağırdı ve Adam olmadığımı söyledi. Bu akşam tek kelime konuşmadık. Eşim bütün Gece ağladı. Farkındaydım Evliliğimiz ne olacağını merak ediyordu, ama onu tatmin edecek birşey söyliyemiyecektim. Ben jane'e aşık oldum, eşimi sevmiyorum artık.

Bu vicdan azabıyla bir Evlilik sözleşmesi hazırladım, Evi, Arabayı ve Şirkettin 30% ona vercektim. Sözleşmeye kısa bir süre baktı ve yırttı. 10 yıl hayatımı paylaştığım bu Kadın bana yabancı olmuştu. 

Onun harcadığı zamana ve enerjiye üzülüyordum, ama geri dönemezdim, Jane'e çok aşık olmuştum. Sonra hıçkıra hıçkıra ağlamaya başladı, bu benim beklediğim bir tepkiydi. onun ağlaması benim hafiflememe sebep olmuştu. Bir süredir aklımdan geçiriyordum boşanmayı, bu fikir bende saplantı haline gelmişti ve şimdi bu duyguyu daha da güclü hissediyordum ve doğru karardı.

Bir sonra ki akşam eve geç gelmiştim ve Eşimi Masada yazı yazarken gördüm. Çok uykum vardı ve Akşam yemeğini yemeden uyumaya gittim. Jane ile geçirdiğim o kadar saat beni yormuştu. Bir ara uyandım ve onu hala yazı yazarken gördüm Masa da. Ama bu benim Umrumda değildi ve başımı cevirip uyumaya devam ettim. .

Ertesi sabah bana Şartlarını yazı halinde sundu. Benden hiç birşey istemiyordu, sadece boşanmamızı ilan etmek için 1 ay müsade istedi ve bu zamanda normal bir Aile gibi davranmamızı istedi. Bunun sebebi Oğlumuzun 1 ay sonra Sınavların olması ve bu dönemde ona bu yükü bindirmemekti. 

Bu kabul edilebilinir. Birşey daha vardı, benden onu Evlilik Gecesinde onu kapıdan içeriye nasıl taşıdığımı hatırlamaktı, ve 1 ay boyunca her sabah onu Yatak odasında Kapıya kadar taşımamı istedi. Kafayı yediğini düşündüm, ama son günlerimizin iyi gecmesi acısından, kabul ettim.

Sonra bu şartlardan Jane bahsettim, yüksek ses ile gülüp bunun çok sacma olduğunu ve eninde sonunda Boşanmayı kabul etmek zorunda kalacağını söyledi.

Eşimle boşanma konusunu açtığımdan beri Fiziksel temasda bulunmadık. Bu sebepten ilk gün onu kucağıma alıp kapıya götürdüğümde tuhaf bir duygu yaşadım. Oğlumuz arkamızda duruyordu ve alkış yapmaya başladı 'Babam Annemi kucağında taşıyor' bu onu çok sevindirmişti, Sözleri canımı acıtmıştı... 

Yatak odasından Evin Kapısına kadar 10 metre taşıdım. Eşim gözlerini kapatı ve kulağıma'Oğlumuza boşanmamızdan bahsetme' diye fisildadı. Bende başımı öne eğerek tamam dedim, ve içime bir üzüntü çöktü. kapı önünde onu bıraktım Eşim Otobüs durağına gitti ve onu İşe götürecek olan Otobüsü bekledi. Bende tek başıma Ofise gittim.

2. gün bu oyunu oynamak bize daha kolay gelmişti. eşim başını Göğüsüme yasladı, ve onun kokusunu duydum. Birden Eşime uzun süredir bakmadığımı anladım. Ve onun Evlendiğim zaman ki kadar Genc olmadığını farkettim. Yüzünde hafif cizgiler oluşmuş saclarına ak düşmüştü. Gecen yıllar öylesine yanından geçmemişt, O an kendime ona bununla neler yaptığımı sordum.

4. Gün onu kucağıma aldığımda bir güven duygusu yaşadım. Bu bana Hayatının 10 yılını Hediye eden Kadın.

5. gün bu güven duygusu daha da büyümüştü. bundan Jane bahsetmedim. Günler geçtikce onu taşımak daha da kolaylaşmıştı, belki de bu sayede yaptığım antreman dan dolayı dı bu.

Bir Sabah onu ne giyeceğini düşünürken izledim. İsyan ederek her gün kıyafetlerin biraz daha bol geliğini söyledi. Birden onun ne kadar süzüldüğünü ve kilo verdiğini farkettim. Demek ki onu her sabah daha kolay taşıyabilmemin sebebi buydu. Birden yüzüme yumruk gibi vurdu. Bu kadar Acıyı ve Üzüntüyü Kalbinde taşıyordu. farkında olmadan başını okşadım. 

O an Oğlumuz da geldi ve ' Baba Annemi taşıman lazım ' dedi. Bu hayatımzın bir parcası olmuştu, Babasının Annesini odadan Kapıya taşıması. Eşim Oğlumuzu yanına çağırdı ve ona sıkı sıkı sarıldı. Ben başımı cevirdim, son anda kararımdan vazgecmek istemiyordum. Onu kucağıma aldım ve Yatak odasından Kapıya kadar taşıdım. Elini enseme koymuştu ve ben onu sıkı sıkı tutmuştum. Tıpkı Evlendiğimiz gün gibi.

Artık Huzursuzlanmıştım bu kadar kilo vermesinden. Son Gün onu kuçağım da taşıdığımda hareket etmedim. Oğlumuz okuldaydı ve Eşime Hayatımızda ki yakınlığın ne kadar eksildiğini söyledim. Ofise gittim arabadan fırladım kapıyı kilitlemeden bunun için zaman yoktu. Her anın kararımı değiştirmesinden korkuyordum ve Merdiven den yukarı koştum, yukarı varınca Jane kapıyı actı. Ona Karımdan boşanmayacağimi söyledim.

Şaşkın bir ifadeyle elini anlıma koydu ve "Senin ateşin mi var" diye sordu. Üzgünüm Jane ama ben artık boşanmak istemiyorum dedim. Evliliğimizin renksiz kalması sevgi eksikliğinden değil, birbirimizin değerini unuttuğumuzdan dı. Şimdi aklıma geldi ki, ona Evlendiğimiz Gün kapıdan içeri taşıyınca ömrümün sonuna kadar Sadakat yemini verdiğimi.

Jane olayı anlayınca yüzüme bir tokat attı ve kapıyı kapatarak ağlamaya başladı. Hemen aşağa koşup ilk Çicekciye gidip Eşime bir Buket çicek aldım, üzerinde ki Karta da'''Seni her Sabah hayatımın sonuna kadar taşıyacağim'''' .

Eve vardığımda yüzümü bir gülümseme kapladı, elimde Çiceklerle yatak odasına gittim ve Eşimi yatağın üstünde Ölü buldum. Eşim aylardır Kanser ile savaşıyordu ve ben Jane ile ilgilenmekten bunu farketmemiştim. Fazla yaşamayacağını bildiği için, beni Oğlumun bana negatif tutumundan korumaya çalışmıştı . En azından Oğlumun gözünde iyi bir Eş olarak kalmamı istemişti.

İlişkide ki küçük şeylerdir önemli olan. Villalar, arabalar çok paralar değil . bunlar hayatı kolaylaştırır ama asla Mutluluğun temeli olamazlar.İlişkine zaman ayır ve ilişkinin güven ve huzur anlamına gelecek şeylere meşgul ol.Mutlu bir beraberlik yaşa.



SEVGİLERİMLE...